Saatleri sayardım önceleri
Sonra günleri saymaya başladım.
Çok yorulmuştum.
Sensizlik ilk başta bu kadar zor değildi.
Acı benim çekerim diyordum herkese.
Sevinçlerim gibi hüzünlerimde içimde kalmalıydı.
Görmemeliydi kimse kanayan yaralarımı.
Yaralarımı göstermeyi sevmedim hiç
oyuncaklarımıda paylaşmazdım zaten küçükken.
Sonra gittin. Hiç bilmediğim adreslere...
Nerede olduğunu hiçkimse bilmiyordu.
Kime sorsam gitti yine işte ne zaman gelir bilmiyoruz diyorlardı...
Alışmaya çalıştım tekrar.
Kendime kızmaya başladım. Senin tek derdin bumu şimdi dedim içimdeki ¤¤¤¤¤a.
Çoğu kimsenin hayal bile edemeyeceği bir hayatın içinde tek derdin bu mu?
Başarmıştım...
Dünyadan sonra da kendimlede kavgalıydım artık.
Aylar sonra gördüm seni.
Yine kendine has o özgüvenin ukalalığın çirkinliğinle salına salına geçtin önümden.
Görmedin belki beni....
Ellerim uyuşurken fark ettim.
Sen kendini o kadar cok seviyorsunki ne bana ne de başkasına verecek birşeyin yok..
Senden kurtulmak için gittiğim doktorda söylemişti. Seni anlattırmıştı bana günlerce...
Sonrada teşhis;
O senin kafana çakılmış bir çivi...
Sen istemedikten sonra kimse çıkaramaz...
Uykusuz geçen onca geceden cevapsız onca mesajdan ve sessiz sössüz telefonlardan sonra tuttum artık o çiviyi ucundan. Ama çekip çıkarmak konusunda hala kararsızım. Seni hayatımdan çıkarmak isteyip istemediğimi bilmiyorum.
( ALINTI )